Tüketim

tüketim olgusu özellikle kapitalizm ile farklı bir yüz kazanmıştır. kapitalizm öncesi yalnızca ihtiyaca yönelik olan tüketim kara yönelik kapitalist yönde çok karmaşık bir hal almıştır. kara yönelik üretimin bir sonucu olarak metalar farklılaşmış ve tüketim ihtiyaçları da değişmiştir.aile ise toplumsalın en basit yansıması olarak toplumsala yönelik bir inceleme alanı olabilir. kapitalizm öncesi toplumlarda aile ekonomisine dayalı yapı bize o dönemin üretim-tüketim ihtiyaçlarının basit formu hakkında da bilgi verir. kapitalist toplumlarda ise üretimden çok tüketime dayalı bir ekonomi anlayışı söz konudur. ve aile ekonomisi piyasa ekonomisine yerini bırakmıştır. böyle bir yapılanmada aile tüketimin en temel hedefidir diyebiliriz. zira üretimde emeğiyle katkı yapan aile, aynı zamanda farklılaşan tüketim ilişkileri içerisinde de hedef kitlelerin en yalın formudur.günümüz bağlamında ise ortaya çıkan tüketim toplumu bağlamında alternatif tüketim metalarının önce ailelere sunulduğunu ve bu bakımdan ailenin tüketmek zorunda olan bir toplumun çekirdek yapısın oluşturduğunu söyleyebiliriz. örneğin reklam sektörünün sıkça üzerinde durduğu tüketen modern ve mutlu aile idealleştirmesi, tüketim ilişkilerinin farklılaştığı ve önem kazandığı kapitalist toplumda ailenin ne kadar önemli olduğunu bize örnekleyebilir. dolayısıyla konu bağlamında tüketimin aile üzerinde çok belirleyici bir rolü olduğunu söyleyebiliriz. toplumun küçük bir yansıması olarak aile, tüketim ilişkileri üzerine kurulan toplumsal ilişkilerin bir örneği olarak karşımızda durmaktadır. artık ebeveyn-çocuk ilişkileri bile popüler kültürün bir gereği olarak bize öğretilen ilişkiler şeklindedir ve tüketilmektedir.