29 Mayıs 2007 Salı

Kimlik

kimlikler bir insanın varoluşunu kanıtlamaya ve insanın varoluş hazzına varmaya yönelik oluşturulan maskelerdir diyebiliriz. özellikle sosyolojik perspektiften baktığımızda çeşitli kültürlere mensup bireylerin kendilerini kültürleriyle tanımladıklarını ve ortak bir toplumsal kimlik oluşturduklarını görürüz.aslında varoluşsal bir sorun olarak kimlik bireylerin öznel arayışlarıdır. ancak bireyi içinde yaşadığı toplumdan ayrı düşünemeyiz. bu yüzden insan birliktelikleri ve ortaya çıkan kültürler bireylerde ortak birikimlere ve ortak motivasyonlara neden olur. her türlü kültür dışardan bir farklılığa karşı bir birleşme içerisinde olacağından bu ortak bir toplumsal kimlik yaratımını sağlar.tarihsel bağlamda düşündüğümüzde aydınlanma sonrası ortaya çıkan ulus devlet ve milliyetçilik gibi olguların belli kimlikler çerçevesinde ortaya çıktığını görürüz. bir başka örnek ise ortak bir kimlik yaratımı paralelinde dini yapılanmalardır. insanlar paylaştıkları ortak değerler bağlamında ortak toplumsal kimliklere sahip olurlar ve bu onların varoluşunu temsil eder.kimlik konusunda yeni bir sorun ise kuşkusuz küreselleşme olgusudur. çeşitli çok kültürlü devletlerin küreselleşen dünyada kimlik bunalım yaşamaları kaçınılmazdır. zira belli bir devlet altında toplanmış çok farklı etnik yapılanmaların bir alt kimlik-üst kimlik ayrımı arasında kalmaları bu kimlik bunalımını kaçınılmaz kılmaktadır.kimlik konusunda yapılan çeşitli paradigmalardan çalışmaların genelde tümevarımcı bir yöntem izleyerek sonuca varmaya çalıştığını ve bu konuda da genelde parçaları doğrulayarak ilerlediklerini görüyoruz. çeşitli kimlik yapılanmalarının toplumsal yansımalarını inceleyerek toplumsalın yaşadığı bütünsel problem anlamak bu konudaki genel tavırdır.

Hiç yorum yok: